top of page

Réginald Gaillard

Ne sarhoş şu renklerini saçıp savuran ağaç;

yanardöner yansımalı bolca sunulmuş ağaç tacı


onu saran ne varsa sevinçten kör.

Işıltı indirmemi buyuruyor göz kapaklarımı, lakin


böylece görüşü yitirmek bir yana, daha berrak

duyuyorum fısıltısını ağacın, çatırdamasını bedeninin,


yükselen kalp atışlarının inlemelerini; ırmağın,

rüzgarın taşıdığı incecik kokusunu hissediyorum.


Birleşmiş gökyüzü ve toprağın anısı, yüzyılların öyküsü,

aynadaki adamların jestidir ağaçtan bize verilen. & Si ivre cet arbre qu’il disperse ses couleurs ;

houppier iridescent offert en abondance


tout ce qui l’entoure est aveuglé de joie.

La lueur m’impose de baisser les paupières, mais


de perdre ainsi la vue, j’entends plus précisément

son murmure, les craquements de son corps,


les gémissements de son cœur qui s’élève; je sens

son odeur ténue, portée par le vent, portée par le fleuve.


Ce qu’il nous donne est la mémoire du ciel et du sol unis,

l’histoire des siècles, la geste des hommes en miroir.

bottom of page