Déborah Heissler
UZAK
Uzakta orada, keskin dönüşü belleğin. Bir
adadır sevdam.
Durağandır imge. Taşların üzerinde
sabahın güneşi. Kuru yaprakların
hafif yığını. Dumanlar geçiyor hızlıca
bahçeden. Bir beyazın havası ki zaten
inanmış göz kamaştırıcı olduğuna, ürkek yabani
siyahı bulutlarından biri manzaraya yelken
açarken
Sonra zamanın aşındırdığı ahşapla yapraklarda
yağmurun o kısa geçişleri, gürültüleri
buruşturulan gazetelerin. Kurumuş büyük
lohusaotu yapraklarını eşiğe süren rüzgar.
&
LOIN
Loin là-bas, brusque retour de
mémoire. Mon amour est
une île.
L’image est fixe. Le soleil
du matin sur les pierres. Des
monceaux légers de feuilles
sèches. Des fumées qui pas-
sent rapidement dans le jar-
din. L’air d’un blanc déjà
cru qui devient éblouissant
quand déferle un de ces
nuages farouchement noirs
sur le paysage.
Puis ces brefs passages de pluie
sur les feuilles avec le bois
usé par le temps, les bruits
de journaux qu'on froisse.
Le vent qui traîne sur le
perron de grosses feuilles
d'aristoloche desséchées.