Gilles Jallet
Unutulmuş Adam
Mucizeler gibi sözcükler birer birer, lakin düşünce
Hükmediyor vahşi balıkçıl
Kışlık bir göğün altında, üstelik
Uzlaşıyor sonsuz varış yeriyle
Ve daha da açıklık istiyor işaret :
Bu denli basit beliriyor işte bu yüzden, açıkta, korunmasız.
Ne ki gereken bir imgeden fazlasıdır,
Daha açık görmek için gözlerime karşı gelen
Beyaz lekeler gereklidir
Geldikleri yerin sözcükleri sözcükler, üstelik de düşünce
Kör, zamana terk edilmiş
Unutulmuş adam her şeyin kendisinden geldiği, azizleri andıran,
Onların dualarında. Gerçekten nereye giderdi kaldırmak için ortadan
Yeryüzü üzerinde onların belleklerini
Unutulmuş hayvanlar,
Aslanlar, çok sayıda boğa ve rengeyiklerinin arasından,
Üzerinde toprağın, bükülmüş dizlerin üstünde uyuyan unutulmuş adam ?
Ya da, memeye derince eğilmiş başı,
İlkel dünyanın imgelerine birleştirecekti,
Sayısız, belirsiz ve değişen bağlarla
Yeni yaratılara biçim vermek için
Unutulmuş adam
&
L’Oublié
Un à un comme des miracles les mots, mais la pensée Domine le héron sauvage Sous un ciel hivernal, plus un ne s’accorde Qu’à la destination infinie Et exige encore plus de clarté, le signe : C’est pourquoi il apparaît si simple, à découvert. Cependant il faudrait plus qu’une image, Il faudrait contre mes yeux Des taches blanches pour y voir plus clair, Les mots d’où qu’ils viennent, mais en plus la pensée Aveugle, et livré au temps Celui par qui tout arrive, comme les saints En leurs prières. En effet, où irait-il Parmi les bêtes oubliées, Les lions, les nombreux taureaux et les rennes, Celui qui dormait sur le sol les genoux repliés Pour retrancher sur terre leur mémoire ? Ou bien, la tête profondément penchée sur la poitrine, Il s’unirait aux images du monde primitif Par des liens innombrables, incertains Et changeants, pour former des créations nouvelles.