Linda Maria Baros
Sokağa çıkar insanlar ince dilimler halinde
Sokağa inerim her akşam
ve sarar sokak etrafımı
yara üzerindeki sargıymışçasına
Geçerim ırmağı. Sadakatsiz köpekleri
yalar elimi.
Köprülerin altından,
akar düşmanlarımın eti
büyük, mavimtırak parçalar halinde.
Böyle böyle yürürüm kente doğru
tembel ve zalim bir tanrı gibi
Sokaklar sarmalar, yapışkan,
birer birer etrafımı
ve bu sarıp sarmalama ta kendisidir kentin
sabahın askeri hayvan sürüsü altında
Hep daha ince, hep daha da bilincinde her şeyin
Böyle böyle yürürüm kente
Yaranın etrafında dönüp
onu büyüten bir parmak gibi
&
Les gens sortent dans la rue en tranches fines
Chaque soir, je descends dans la rue et la rue s’enroule autour de moi comme le bandage sur la plaie. Je passe le fleuve. Ses chiens infidèles me lèchent la main. Par-dessous les ponts, coule la chair de mes ennemis, en grands quartiers, bleuâtres. C’est ainsi que je marche à travers la ville, comme un dieu paresseux et cruel. Les rues s’enroulent, poisseuses, l’une après l’autre, autour de moi, et cet enroulement, c’est la ville même, sous les hardes militaires du matin. Toujours plus mince, toujours plus lucide. C’est ainsi que je marche à travers la ville. Comme un doigt qui tourne dans la plaie, qui l’élargit.