top of page

Marilyne Bertoncini

Lamba kesiği aydınlık bir adacıkta 

Fikrimin seni aradığı derin karanlığın oyuğunda 

İzini sürüyorum 

Adının okşamasının 

 

Her seferinde gözlerimin

Seni çarpıntılı gökyüzünde seçtiği 

Denize bakan gölge

Engin bir gülün yüreğisin 

Suyun içinde su verilen

Sonrasında yutulan 

 

Uzanıyor gölgeler 

Ve dalgaların

Ağzına karşı parlak deniz kabuğunun 

Heyecanla kulak kabartır gibi hırıldayan

Boğuk uğultusu 

Başımın boşluğunda yankılanan fırtınadır 

 

Sonra bir çıngırak patırtısı 

Tiz çığlıkları çobanların 

- Yolun çakıl taşlarının 

Kurak çekiçlemesinin üzerinde

Gülüşmeler içinde darmadağınık uçan 

Göçmen kuşların

 

Sürülerin geri döndüğü saatte 

Phidias 

bu uçsuz bucaksız gölgesin sen 

Göğü 

Denizi 

Ve sonra ruhumu sular altında bırakan 


&


Dans l'îlot clair découpé par la lampe

au creux de la ténèbre où ma pensée te cherche

Je trace la caresse

de ton nom 

 

Ombre face à la mer

chaque fois que je t'aperçois

dans le ciel palpitant

tu es le cœur d'une rose immense

qui s'abreuve dans l'eau

puis s'engloutit

 

Les ombres s'allongent et la sourde rumeur

des vagues

ronflant comme à l'oreille émerveillée

contre la bouche de porcelaine

marine

est résonnante tempête au creux

de ma tête 

 

Puis un vacarme de sonnailles

les aigus cris des pâtres

- oiseaux ébouriffés

s'envolant en rires d'hirondelles

par-dessus le sec martèlement

des cailloux du chemin 

 

A l'heure où rentrent les troupeaux

Phidias

Tu es cette ombre immense

qui submerge le ciel

puis la mer

et mon âme

bottom of page