Olivier Barbarant
Dinlemede
Adlar her zaman başkaları içindir. Sadece
kökeniniz vardır: bir Eritreli, bir Sudanlı, bir Roman...
Adsızdır mezar taşları bile. Salt suyun rengi değişir,
Azur mavisi ya da buz gibi soÄŸuk kara ManÅŸ Denizi.
Bu sırada, hesap dökümünü dinleriz biz,
damlalıkta daha iyi geçen can çekişmeleri,
bir gün birini,
diğerini öbür gün.
Dinleriz. Bazı bazı, ender de olsa,
turuncu yahut beyaz örtüler altındaki
bedenleri görürüz. Dinleriz,
gevezelikleri yaran sessizliÄŸi,
bir anlığına daha ağır havayı,
kirpiklerdeki gözyaşlarının tuzunun beyhude utancıyla.
&
À l’écoute
Les noms toujours sont pour les autres. Vous n’avez
que votre origine : un érythréen, un soudanais, un rom…
Même les stèles sont anonymes. Seule varie
la couleur de l’eau, bleu d’azur
ou La Manche noire et glacée. Pendant ce temps,
nous écoutons le décompte, les agonies
qui passent mieux au compte-gouttes, un jour
l’une, un jour
l’autre. Nous écoutons. Quelquefois, plus rarement,
nous voyons les corps sous les housses
orange ou blanches. Nous écoutons
le silence qui troue les bavardages, l’air un instant plus lourd,
honteux
du sel pour rien des larmes dans les cils.
(Un grand instant, éditions Champ Vallon, 2019)